İzmir Serüven Kültür Yazı Atölyesi’nin Psikoloji Komisyonu ile Yaptığı Röportaj

İzmir Serüven Kültür Yazı Atölyesi’nin Psikoloji Komisyonu ile yaptığı röportajı sizlerle paylaşıyoruz.

İzmir Serüven Kültür’de üniversite öğrencileri tarafından kurulan Psikoloji Komisyonu, psikoloji öğrencilerine ve ilgilisine çok önemli bir kapı aralıyor. Bu kapının ardında neler olduğunu komisyondan arkadaşlarımızla konuştuk.

1. Merhaba. Kültür merkezlerinde psikoloji komisyonlarını görmeye pek alışık değiliz aslında. Serüven Psikoloji Komisyonu nasıl bir ihtiyaca yönelik kuruldu? Komisyonun kurulma aşamasını biraz anlatır mısınız?

Serüven Psikoloji Komisyonu’nun kurulma amacı aslında var olan sistemin akademiye yönelik yaptığı saldırılarla doğrudan bağlantılı. Akademinin liyakatsizleşmesi, üniversite içerisinde öğrencilerin oluşturduğu toplulukların etkinlik içeriğinin üniversite yönetimi tarafından sınırlandırılması, bir bakıma kendi fakülte ve bölümlerimiz içerisinde öğrencilerin özgür bir biçimde kendilerini ifade edemediği bir ortamda psikoloji gibi sistemin sürekli saldırısı altında olan bir bilimin “toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir biçimde tekrar ele alınışını mümkün kılmak” için iki yıl önce bir araya geldik. Türkiye’deki psikoloji eğitimi birçok yönden bir kriz içerisinde. Psikoloji alanının piyasalaşması, aldığımız akademik eğitimde uygulama alanlarımızın kısıtlı olması ve hâlihazırda mezun olduğumuzda mesleki anlamda psikologları ve toplum ruh sağlığını koruyacak bir meslek yasasının olmaması gün geçtikçe büyük bir sorun haline geliyor. Alanla ilgili farklı metotlar, akımlar öğrenmek isteyen psikoloji öğrencileri, dudak uçuklatan fiyatlarda eğitim satın almak zorunda kalıyor. Ekonomik sebeplerden dolayı arkadaşlarımız ya bölümü bırakıyor ya da farklı alanlarda çalışmak zorunda bırakılıyor. Sermayenin sürekli eğitimi ve psikoloji hizmetini piyasalaştırdığı için Serüven Psikoloji Komisyonu olarak tüm etkinliklerimizi ve atölyelerimizi ücretsiz yapıyoruz. Komisyona dahil olmak isteyen herkes eşit söz hakkına sahip. Kısacası emekten, barıştan, kadından, çocuktan yana bir psikolojiyi var etmek isteyen öğrenciler olarak bir araya geldik.

2. Serüven Psikoloji Komisyonu neler yapıyor?

Eleştirel psikoloji, lisans derslerinde çok sık karşılaştığımız bir konu değil. Sadece bazı üniversitelerde seçmeli ders olarak yer alıyor. Bu sebeple “Eleştirel psikoloji nedir?”e dair belirli temel tartışmaları yürütüyoruz. Bunlar; psikolojinin toplumsal cinsiyet, hayvan özgürlüğü, göçmenlik konularıyla harmanlandığı tartışmalar ya da sınıf bilinci gibi politik psikolojiye yönelik tartışmalar oluyor. Her ay bir kez mutlaka film söyleşimizi yapıyoruz. Bu etkinliklerimiz genelde en kalabalık olduğumuz ve tartışmaların oldukça çeşitlendiği etkinlikler oluyor. Psikoloji topluluklarında genelde psikopatoloji merkezli filmler izlense de biz bunları da izlemekle birlikte sosyolojinin, felsefenin ve tabii ki psikolojinin her birine değip dokunan her türlü film izlemeye çalışıyoruz. Bu, hem film etkinliklerimiz hem de söyleşilerimiz için geçerli. Çünkü tam da eleştirel psikoloji perspektifinin ele aldığı gibi, yaşamın ve toplumsallığın içerisinden gelen her şey psikolojinin konusu olabilir. Aynı zamanda psikolojiyi sadece belli sınırlar içerisinde tarifleyerek yaptığımız etkinliklerde sanatın, felsefenin, sosyolojinin psikolojiyle bağını kurmadığımızda psikoloji bilimin disiplinlerarası zenginliğini gözardı etmiş oluyoruz. Eleştirel psikolojiye dair kaynaklar daha sınırlı olsa da özellikle Almanya, ABD ve çeşitli Avrupa ülkelerindeki eleştirel psikologların ve Türkiye’de de Toplumsal Dayanışma için Psikologlar Derneği’nin bize kazandırdığı önemli yayınlar ve çalışmalar var. Eleştirel Psikoloji* kitabı bunlardan biri. Dolayısıyla tüm bu kitaplara dair düzenli olarak okuma grupları oluşturuyoruz. Tüm bunlar dışında alan deneyimi paylaşımı etkinliklerinde çeşitli alanlarda çalışan, üreten psikologlarla buluşuyoruz. Bu etkinlikler mezun olduğumuzda bizi bekleyen sorunlara ya da imkânlara dair fikir yürütmemizi sağlıyor. Arada bir de kahvaltı, kahve buluşmaları gibi etkinliklerde bir araya gelip sınavların stresini birlikte atıyoruz. Yine çalışmalarımızda bize destek olan hocalarımızla, psikolog arkadaşlarımızla onların uzmanlık alanlarına göre yaptığımız etkinlikler çeşitlenmekle birlikte etkinliklerimizi genel olarak bu şekilde özetleyebiliriz.

3. Komisyonda özellikle eleştirel psikoloji üzerine yoğunlaştığınızı görüyoruz. Kısaca eleştirel psikolojinin ne olduğunu anlatır mısınız?

Eleştirel psikoloji, ana akım psikolojinin görmezden geldiği toplumsal ve sınıfsal farkları bizzat ele alan ve bireyi bunlardan bağımsız inceleyemeyeceğimizi, bireyin içinde yaşadığı toplumla bir bütün olarak ele alınmasının gerekliliklerini savunan bir akımdır. Psikoloji bölümü günümüze değin tarafsızlaştırılmaya çalışılmış ve apolitikleştirilmiştir. Ancak toplumun ruh sağlığı için var olan bu bilimin toplumsal gerçeklikleri göz ardı etmesi psikoloji bilimini niteliksizleştirmekte ve sınıfsal bir hâle getirmektedir. Eleştirel psikoloji sanılanın aksine ana akım psikolojinin tamamen karşısında değildir. Ana akımdan beslenir ve temel öğretileri buradan alır. Ana akımı reddetmeden ana akımdan bağımsızlaşır. Genel psikolojiyi sorgulamadan sindirmez ve bunların toplumsal düzeyde nasıl ele alınabileceğini düşünür. Çünkü birey toplumdan ayrı düşünülemez. Bunların yanı sıra psikolojinin kâr üreten bir alan olmaktan çıkması ve toplumun tüm kesimlerine hitap etmesi için çabalar.

4. Komisyon kendi iç çalışmalarında neler yapıyor?

Komisyon olarak her ay gelecek ayı planlamak üzere düzenli toplantılar alıyoruz. Bu toplantılarda gelecek ay düzenlenecek olan etkinlikler, söyleşiler üzerine konuşup bir taslak hazırlıyoruz. Kendi aramızda görev dağılımı yaparak hangimizin hangi etkinlik için konuşmacı olacağı, nerelerde görev alacağı şeklinde planlamamızı hazırlıyoruz. Eğer o ay için bir söyleşi planlamışsak bunun için ilgili kişilerle iletişime geçiyoruz. Bunun yanı sıra uzun dönem planlamalarımız da oluyor. Bu planlamaların dışında belirli aralıklarla bir araya geldiğimiz kitap tartışma etkinliklerimiz de oluyor. Özellikle Eleştirel Psikoloji kitabı üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bu sayede kendimiz için bu alanda mümkün olduğunca birikim elde ederken isteyen arkadaşlar da buraya dahil olup tartışmalardan yararlanabiliyor. Eleştirel psikoloji alanına ve alanın beslendiği Eleştirel Psikoloji kitabına ulaşımın günümüz şartlarında daha sınırlı olması sebebiyle bu çalışmaları önemsiyoruz.

5. Son olarak Serüven Psikoloji Komisyonu’nun masasında geleceğe dair nasıl planlamalar var?

Komisyon olarak bu güz döneminde çeşitli söyleşiler ve film tartışmaları düzenledik. Şu anda bahar dönemi için bütün bunlara ek olarak planladığımız çeşitli etkinliklerimiz de var. Önümüzdeki önemli etkinliklerden biri “Psikoloji Günleri”.  Psikolojiye ilgisi olan herkesin, alanın uzman isimlerinden çeşitli konularda söyleşiler dinleyebilecekleri, tartışmalara katılabilecekleri ve eleştirel psikoloji bakış açısını tanıyarak ruh sağlığı-politik düzen arasındaki bağlantıyı anlayabilecekleri bir etkinlik olmasını hedefliyoruz. Bir diğer planımız ise bir eleştirel psikoloji tartışmaları grubu oluşturmak. Oluşturacağımız bu grupla belirli periyotlarla bir araya gelerek eleştirel psikolojiye dair yaptığımız okumaları hep beraber tartışıp bilgi birikimimizi ve ufkumuzu genişletmeyi amaçlıyoruz. Uzun vadeli hedefimiz bu okumaların sonucunda psikoloji öğrencilerinin elinden çıkacak bir bültenin çalışmalarına başlamak.

Serüven Yazı Atölyesi olarak arkadaşlarımıza bu anlamlı adım için çok teşekkür ediyoruz. Komisyonun çalışmalarını heyecanla takip ediyor, yeni etkinlikleri merakla bekliyoruz.


Kaynakça

    • Eleştirel Psikoloji-Yaklaşımlar, Gündemler, Tartışmalar/ İletişim Yayınları

Yazar